23 Kasım 2021 Salı

Kasas Suresi 10.ayet-i kerimenin tefsiri

  




Büyük umut veren bir ayet!


Kasas Suresi 10.ayeti anlamaya çalışacağız.

Ayetinin tefsirinde göreceğiz ki sorunlarımızın cevabı var! Her insan, hayatında kendilerini büyük sarsıntılara uğratan olaylar yaşamıştır. Sevdiğimiz insanların bizi üzmesi, hastalıklar, sevdiklerimizin bize yaşatacağı acılar. Ebeveynlerimizin ve çocuklarımızın bize söyledikleri ya da söyleyecekleri şeyler gibi bir çok şey bizi üzecektir.

Hayatımızda sarsıcı deneyimler yaşayacağız işimiz evimizi kaybetmek gibi.. Bu acıları çeken insanlar bir daha eskisi gibi olamayacaklarını ve hayatlarına devam edemeyeceklerini hissederler.

Bize Kur'an'ı Kerim de Musa (as)'ın annesi örnek olarak verilmiştir. Çocuğunu alıp suya bırakmak gibi muazzam bir imtihanla sınanmıştı. Bir annenin çocuğunu öylece suya bırakması gerekiyordu. Aslında bir annenin bunu yaptığını hayal etmesi bile mümkün değildir ama Musa (as) annesinin iki seçeneği vardı:Ya çocuğunun gözü önünde askerler tarafından hunharca katledilmesini izleyecek ya da onu su geçirip geçirmediğinden emin olmadığı bir sepete koyup nehre bırakacaktı.Eğer kendisine kalmış olsaydı. Böyle bir şey yapacak gücü kendinde bulamazdı. Allah ona o gücü verdi.

Bilin ki Allâh-u Tâlâ bizim her durumumuzdan haberdardır ve heran müdahil olup bizi rahatlatabilecek kudrete sahip!

Allâh-u Teâlâ kalbimize aklımıza huzur ve sükûnet verebilir. Endişelerimizi korkularımızı bizi yaralayan şey her ne ise onu tamamen kaldırabilir.
Şöyle dua edebiliriz.
  • "Bu yaramı ve sıkıntımı tamamen kaldır Allah'ım ve hakiki müminlerden olmamı sağlayacak o metaneti vermeni, sağlıklı duygusal ve manevi bir hayat yaşayabilmeyi istiyorum."
diyerek yalvarmalıyız. Niyet ederek bir sadaka vermeli eğer çok büyük bir sıkıntıdaysak kurban keserek Allah'a yukarıda ki gibi dua edebiliriz.

(Musa'nın annesinin)اُمِّ مُوسٰى(gönlü)فُؤٰادُ(ve sabahladı) وَاَصْبَحَ
(bomboştu)فَارِغًاۜ



"VE ASBAHA FUÂDU UMMİ MÛSÂ FÂRİGÂN:وَاَصْبَحَ فُؤٰادُ اُمِّ مُوسٰى فَارِغًاۜ
Musa (as) annesinin kalbi boş kaldı. Yani çocuğunu öylece bırakmak zorunda kalmanın ve uzaklaşmasını izlemenin verdiği o travmayla Çocuğunun uzaklara gittiğini görüyor ve artık ona yetişemiyor, başına ne geleceğini bilemiyordu.
Ya boğulursa? Ya bir timsah onu yerse? Ya o korkunç askerler onu yakalarsa? Hiçbirini bilmiyor. Aklından en kötü ihtimaller geçiyor olabilir. Allah onun kalbinin boş kaldığını söyler, FÂRİGAN, kalbi bomboş kaldı, tamamen duygusuz.

Hani insan sarsıcı bir haber olunca kalakalır ya gözlerini bile kırpmazlar, konuşmazlar. Duygusal olarak felç olmuşlardır. İşte Musa (as)'ın annesi de o durumda.. 

Musa'nın annesinin kalbi, onu anmanın dışında, dünyadaki hiçbir şeyle meşgul olmadı.

[Bu, İbn Abbas'ın, Dahhâk'ın, Mücâhid'in ve tefsircilerin çoğunluğunun görüşüdür. Kurtubi'nin Ibn-i Kasım' dan, onun da Malik'ten naklettiği ikinci görüş belki de daha açıktır.]

Bir görüşe göre de mana şöyledir: Annesi, Musa'nın, Firavun'un eline düştüğünü işitince, aşırı üzüntü ve sıkıntıdan dolayı aklı başından gitti:
(açığa vuracaktı.)لَتُبْد۪ي بِه۪(neredeyse)اِنْ كَادَتْ


اِنْ كَادَتْ لَتُبْد۪ي بِه۪
'İN KÂDET LE TUBDÎ BİHÎ' Neredeyse sırrını ele verecekti.
Neredeyse arkasından koşarak "O benim yavrum, o benim yavrum" diye bağıracaktı; ama eğer bunu yapsaydı çocuk öldürülürdü.
Allah bundan sonra der ki,

(üzerine)عَلٰى(biz iyice pekiştirmiş)اَنْ رَبَطْنَا(eğer olmasaydık) لَوْلَٓا
(onun kalbi)قَلْبِهَا

Annesi aşırı üzüntü ve kederden, neredeyse durumu ortaya çıkaracak ve onun, kendi oğlu olduğunu açıklayacaktı. İbn Abbas şöyle der: "Neredeyse, "Vah oğlum!" diye bağıracaktı. Bunu, oğlunun Firavun'un eline düştüğünü işittiğinde yapacaktı."
Onun kalbini sağlam tutup sabretmesini ilham etmeseydik, durumu ortaya çıkaracaktı.



"LEVLÂ EN RABATNÂ ALÂ KALBİHÂ: لَوْلَٓا اَنْ رَبَطْنَا عَلٰى قَلْبِهَا
Eğer biz onun kalbini güçlendirmeseydik, eğer biz onun kalbini bağışlamış olmasaydık, kalbini korumuş olmasaydık.
Allah onun FUÂD'ını diyor, FUÂD yani kızgın bir yürek ve aynı ayette FUÂD yerine "kalp" kelimesi kullanılıyor, kalbini sakinleştirdi. ve onu normal haline geri döndürdü. Allah bunu kendisinin yaptığını anlatıyor.


Duygusal olarak travma geçirmiş ve asla eski haline dönemeyecek insanlar olduğunu biliyoruz. Neden? Çünkü Allah onların kalplerini bağlamamıştır. Allah bunu yapmamıştır. Biz insanların bazen duygusal açıdan kendiliğinden iyileşmesi mümkün değildir, Bu ayette ise öğreniyoruz ki Allah bizi iyileştirebilecek ve hayatımıza devam etmemizi sağlayacak güce sahip.
Kendinize "seni affedecek gücüm yok" diyebilirsiniz ama Allah kalbinizi bağlayıp size o gücü vereceğini söylüyor.
"LEV LÂ RABATNÂ ALÂ KALBİHÂ: Eğer biz kalbini bağlamış olmasaydık" Kendinize "Bu olanlar beni mahvetti, hayatıma devam etmemin artık hiçbir yolu yok" diyebilirsiniz. Ama Allah'a iman hayatımıza devam etmemiz için size yeter.
(inanlardan)مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَ(olması için)لِتَكُونَ


"Lİ TEKÛNE MİNEL MU'MİNÎN: Müminlerden biri olabilmesi için".
Hangi anne çocuğunu suya bırakıp bir daha asla onu göremeyecek olmanın sarsıntısından kurtulabilir? Nasıl bu durumu sineye çekecek? Ama Allah ona öyle bir güç vermiştir ki sadece bu durumun üstesinden gelmediği gibi ardından aklını başına toplayıp kız kardeşini de çocuğunun arkasından yollamıştır. Allah ona müdahale etmemiş olsaydı düşünecek hâli bile kalmazdı.
Yani Allah bizim duygularımıza müdahale eder. Müdahale edecektir ve Musa (as)'ın annesi bir peygamber değildi. Sadece bir inanandı, yani bu sizin ve benim gibi insanlar için de fırsat olduğu anlamına gelir.
Allah'ın, Musa'yı kendisine geri vereceğine dair vaadini tasdik edenlerden olsun diye böyle yaptık.

EDEBİ SANATLAR

لَوْلَٓا اَنْ رَبَطْنَا عَلٰى قَلْبِهَا Biz onun kalbini kuvvetlendirmeseydik ... " ayetinde istiare vardır. Musa'nın (a.s.) annesinin kalbine Allah'ın attığı sabır, çözülmüş bir şeyi kaybolur korkusuyla bağlamaya benzetildi, ve Rabt (bağlamak) lafzı, sabır için müstear (geçici) olarak kullanıldı.

  • Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Musâ'nın anasının gönlü ise bomboş sabahı etti, az daha onu açıverecekti: kalbine râbıta vermese idik eğer imanlılardan olsun diye

    وَاَصْبَحَ فُؤٰادُ اُمِّ مُوسٰى فَارِغاًۜ اِنْ كَادَتْ لَتُبْد۪ي بِه۪ لَوْلَٓا اَنْ رَبَطْنَا عَلٰى قَلْبِهَا لِتَكُونَ مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَ
Secdelerde kendimiz ve ümmet için dua edelim Allah'a emanet olunuz.

3 yorum:

  1. Blogunuz çok güzelmiş video ile daha da zengin olmuş paylasiminiz🥰

    YanıtlaSil
  2. Çok güzel emeğinize sağlık sizi takibe aldım banada beklerim..

    YanıtlaSil

Your Ad Spot

Sayfalar