22 Aralık 2021 Çarşamba

Talip olan sersemlerden aşk sarhoşlarına,



Allah'a aşık mı olunurmuş bilmezdik böyle şeyleri..
Bu sevdalarda nice defineler aradık da bulduk sandık..
Kalplerin Keşfi gönül penceresini nurlandırır ve yolun çok başında olduğunuzu anlarsınız..
İbrahim Hakkı Hz'lerinin "O'nu arıyorum" feryatlarında demek ki bulanlar arayanlarmış dedirtir nefsinize..
Ararken onlar buldurur kendilerini herkese nasip olmaz.. Lütfun en güzellerindendir bu..
Ahmed er-Rufai (ks) hazretlerini bilmezdim. O dervişliği lütfettiğinde..
Kim diye sordum bilmeyenlere küstahça! Sonra utandım tanıdıkça aşıkların piriymiş. Abdulkadir Geylani (ks) Hz'lerini tanıdım aşk nedir? diye sorana himmet ettiğinde..
Yollarım hep aşka çıktı benim, nurlandı seyr-i sülûk yolum..
Bu yol can pazarıymış ben dervişim diye feryad edene değil..
Ömrünü aşkla vermekmiş Mus'ab gibi..
Dil keskin bir kılıç, kınında henüz çekilmedi..
Lütuf bahçelerine konduk bülbülde olmak var karga da,
Ateşten bir gem vurulan nefis bineğinde helak olan da
Bir bakışta irşad edenlerin gönül sofralarından doyur bizleri
Bir Mevlana bir Şems misali  aşk sarhoşlarının divanından 
Binlerce selam olsun talip olan sersemlerden aşk sarhoşlarına..

İnci Dizeler 22.12.2021 saat 21:38


Dîvân-ı Kebîr okuduğumda bir kaç satır karalamadan edemem ruhumu coşturuyor elhamdulillah.. Sizlerle paylaşmak istedim acizane..

XXXIX.Bölümdem bir kaç beyit

Rintler selâm ediyorlar sana, canlarını kul köle etmişler sana, kadehinle sarhoş olmuşlar, sarhoşlar selâm ediyorlar sana.

Aşkla herkesten fazla dillere düştüm, herkesten fazla kalleş oldum, dilberlerden de daha güzel, daha hoş bir hale geldim, sarhoşlar selâm ediyorlar sana.

Şu rûhanî kavgaya bak, şu tufana benzeyen seli seyret, Rabbin şu güneşini gör; sarhoşlar selâm ediyorlar sana.

Biri bana afsun okumada, biri benim tövbe etmemi beklemede, birisi benim gibi ayaksız koşup durmada; sarhoşlar selâm ediyorlar sana.

Ey dileklerin dileği, tez kaldır o perdeyi, ondan başka hiç kimseyi bilmiyorum ben, sarhoşlar selâm ediyorlar sana.

Ey güzelim yağmurlar yağdıran bulut, gel. Gel ey dostların sarhoşluğu, gel ey gönül çalanların padişahı, sarhoşlar selâm ediyorlar sana.

Hayran et, zahmetten kurtar bizi. Yık, fakat definelerle dopdolu bir hale getir bizi, elde bulunan ebedî parayı tart, sarhoşlar selâm ediyorlar sana.

Bütün bir şehir, senin yüzünden altüst olmuş, hem haberleri var senden, hem haberleri yok; ey gönüle bakış kudreti, görüş feyzi veren, sarhoşlar selâm ediyorlar sana.

O ay yüzlü beye söyle, o büyücü gözlüye söyle, o huyu husu güzel padişaha söyle: Sarhoşlar selâm ediyorlar sana.

O kavga beyine, o savaş erine söyle, o kargaşalığa, o sevdaya söyle, o yemyeşil, terütaze selviye söyle: Sarhoşlar selâm ediyorlar sana.

Aklı başında hiçbir kimsenin bulunmadığı yere, bir tek sarhoştan başka hiçbir sarhoşun sığmadığı makama, yolu, mezhebi bulunmayan ülkeye söyle: Sarhoşlar selâm ediyorlar sana.[3]

O neliksiz-niteliksiz cana söyle, o mecnuna tuzak olan dilbere söyle, o gizlenmiş, saklanmış inciye söyle: Sarhoşlar selâm ediyorlar sana.

O insanlara tuzak olana söyle, o dünyanın canına söyle, o sevgiliye, o hemdeme söyle: Sarhoşlar selâm ediyorlar sana.

O masmavi denize söyle, o görür göze söyle, o Turusîna’ya söyle: Sarhoşlar selâm ediyorlar sana.

O tövbemi yakıp yandırana söyle, o hırkamı dikip yamayana söyle, o günümün aydınlığına, ışığına söyle: Sarhoşlar selâm ediyorlar sana.

O kurban bayramına söyle, o Kur’an’ın ışığına söyle, o Rıdvan’ın övündüğü güzele söyle: Sarhoşlar selâm ediyorlar sana.

Ey padişahımız Husâmeddin, ey bütün erenlerin övündüğü er, ey sayesinde canlarını bilir, anlar hale geldikleri sultan, sarhoşlar selâm ediyorlar sana.

Dîvân-ı Kebîr sa:130-131-132



2 yorum:

Your Ad Spot

Sayfalar